Doğum öncesi bakım ve beslenme

Hasan

New member
Sağlıklı ve mutlu bir doğum hatırlamak için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar var. Bu yazımda doğum öncesi bakım ve beslenme konusunda elimden geldiği kadar bilgilendirmek istiyorum sevgili anne adaylarını.

Öncelikle bakım konusuna girersek; ne zaman hamile kalındığını bilmek, doğuma hazırlıksız yakalanmamak için önemlidir. Dünyada birçok gebe kadın, başka hiçbir sağlık sorunu olmamasına rağmen doktor kontrolünde ilerlemeyen gebelik veya doğum anına bağlı nedenlerle maalesef hayatını kaybediyor.

Bu tür gebeliklerin ölümle sonuçlanmasının nedenleri arasında enfeksiyon ve gebelik zehirlenmeleri ilk sıralarda yer almaktadır. Doğum öncesi, titizlikle ve düzenli şekilde yapılan bakım sayesinde en azından enfeksiyon ve zehirlenme gibi sebeplerle gerçekleşen ölümler azaltılabilir. Bu sebeple hamileliğin başladığı ilk andan itibaren anne adaylarının bakımlarına çok daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir.

Doğumun sağlıklı şekilde gerçekleşmesinde anne adayı kadar sağlık ekiplerinin de sorumluluğu vardır. Gerek ebelerin ev ziyaretleri gerekse gebenin hekimine gitmesi doğum öncesi bakım kapsamına girmektedir. Yine günümüzde evlerde ya da halk eğitim merkezleri gibi kuruluşlarda beslenme, egzersiz, gebelikte tehlike belirtileri gibi konularda düzenli bilgilendirmeler yapılmaktadır.

Beslenme konusuna geldiğimiz zaman; gebelik döneminde dengesiz ve yetersiz beslenme annede ve bebekte çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Gebelik dönemindeki beslenme şekli bebeğin hem fiziksel hem zihinsel gelişimini önemli ölçüde etkilemektedir. Doğum öncesi yetersiz beslenme sebebiyle ülkemizde her yıl yaklaşık 154 bin bebek düşük doğum ağırlığıyla dünyaya gelmektedir.

Gebelik döneminde anne vücudunun ihtiyaç duyduğu enerji ve besin öğeleri miktarı artmaktadır. Anne yetersiz beslendiği takdirde bu ihtiyaç annenin kendi dokularından karşılanır. Bu da annenin vücut direncini azaltır ve çeşitli enfeksiyonlara, hastalıklara yol açar. Gebelik döneminde yetersiz beslenmenin doğurabileceği en kötü sonuç ne yazık ki ölü doğumlar ve anne kaybıdır.

Bütün bunlara engel olmak için uzmanların beslenme konusunda söylediklerine kulak vermede fayda var. Uzmanlara göre; her gün en az iki su bardağı süt veya yoğurt tüketilmelidir. Çiğ süt fazlasıyla

mikrop içerebileceği için pastörize edilmiş süt içilmeli. Yumurtanın yanında belirli aralıklarla beyaz et ve kırmızı et tüketmek bebeğin gelişimi için oldukça önemli.

Vitamin zengini taze sebze ve meyveler de gebelik döneminde bolca tüketilmeli. Bunun dışında düzenli beslenmek ve uzun süre aç kalmamak doğru seyreden gebeliğin anahtarlarından biri konumundadır.

Kadınların belki de en duygusal olduğu gebelik döneminde, heyecanlarının yanında bebeklerine verebilecekleri ilk ve belki de en önemli hediye, bakımlı olan ve düzenli beslenilen bir gebeliktir