Avrupa Ligler Birliğinin 39. Genel Konsey Toplantısı’na Kulüpler Birliği Vakfı olarak konut sahipliği yaptıklarını aktaran Ahmet Ağaoğlu, açıklamalarına şöyleki devam etti:
“30 ülkeden 75-76 delegenin iştirakiyle genel konsey düzenleniyor. Bugün yaptığımız açılışın akabinde öğlenden daha sonra bir seminer düzenlendi. La Liga Lideri Javier Tebas, İsviçre Futbol Ligleri Üst Yöneticisi (CEO) Claudius Schafer ile Kulüpler Birliği Vakfı Dış İlgilerden Sorumlu Lider Yardımcısı ve Fenerbahçe Kulübü Lideri Sayın Ali Koç katıldı. Çeşitli mevzuların tartışıldığı seminerde tüm konsantrasyon futbolun finansmanı üzerineydi. Sürdürülebilir bir finansman yapısının nasıl sağlanacağı ve bu bahiste Avrupa liglerinin nasıl bir iş birliği ortasında olması gerektiği konuşuldu. Tebas, sağladıkları yaklaşık 2 milyar avroluk kaynağın La Liga kulüpleri içinde nasıl dağıtılacağını ve sistemin nasıl çalışacağını bilgileriyla anlattı. Schafer da İsviçre’de birkaç sene ortasında uygulamaya koymayı düşündükleri yeni lig yapısı ve bu ligin finansmanı ile ilgili görüşlerini tabir etti. Sayın Ali Koç da Türk futbolunun finansal zorluklarını ve nasıl bu noktaya geldiğimizi ayrıntılı olarak söz etti. Çok yararlı bir seminer oldu.”
BİZİM FOTOĞRAFIMIZ ÇOK İÇ AÇICI DEĞİL
Türkiye’nin kulüpler açısından Avrupa’da en çok bütçe açığı veren ülke olduğunu vurgulayan Ahmet Ağaoğlu, “Dünya genelinde futbol kulüplerinin yaşadığı en değerli sorun finansman olduğunu hepimiz epey yeterli biliyoruz. UEFA’nın yayımladığı bir rapor var. UEFA’ya üye 55 ülke ortasında bütçesi önemli biçimde açık veren 3 ülke var. Bunlar, Polonya, İsrail ve Türkiye. Polonya ile İsrail’in verdiği açık kabul edilebilir düzeyde. İsrail’inki yüzde eksi 70 civarında. Polonya’nınki yüzde eksi 50 civarında. Yüzde eksi 156 ile en zahmetli durumda olan maalesef ülke futbolumuz. Bizim fotoğrafımız epey iç açıcı değil.” diye devam etti.
Genel şuranın Türkiye’de düzenlenmesinin kıymetli olduğunu aktaran Ahmet Ağaoğlu, “Avrupa futbolunu üst seviyede yöneten insanların İstanbul’da bir ortada gelmesi kıymetli bir mesken sahipliğiydi. Hem ülkemizin tanıtımı tıpkı vakitte meselelere tahlil odaklı beşerlerle görüş alışverişi açısından değerliydi.” dedi.
“30 ülkeden 75-76 delegenin iştirakiyle genel konsey düzenleniyor. Bugün yaptığımız açılışın akabinde öğlenden daha sonra bir seminer düzenlendi. La Liga Lideri Javier Tebas, İsviçre Futbol Ligleri Üst Yöneticisi (CEO) Claudius Schafer ile Kulüpler Birliği Vakfı Dış İlgilerden Sorumlu Lider Yardımcısı ve Fenerbahçe Kulübü Lideri Sayın Ali Koç katıldı. Çeşitli mevzuların tartışıldığı seminerde tüm konsantrasyon futbolun finansmanı üzerineydi. Sürdürülebilir bir finansman yapısının nasıl sağlanacağı ve bu bahiste Avrupa liglerinin nasıl bir iş birliği ortasında olması gerektiği konuşuldu. Tebas, sağladıkları yaklaşık 2 milyar avroluk kaynağın La Liga kulüpleri içinde nasıl dağıtılacağını ve sistemin nasıl çalışacağını bilgileriyla anlattı. Schafer da İsviçre’de birkaç sene ortasında uygulamaya koymayı düşündükleri yeni lig yapısı ve bu ligin finansmanı ile ilgili görüşlerini tabir etti. Sayın Ali Koç da Türk futbolunun finansal zorluklarını ve nasıl bu noktaya geldiğimizi ayrıntılı olarak söz etti. Çok yararlı bir seminer oldu.”
BİZİM FOTOĞRAFIMIZ ÇOK İÇ AÇICI DEĞİL
Türkiye’nin kulüpler açısından Avrupa’da en çok bütçe açığı veren ülke olduğunu vurgulayan Ahmet Ağaoğlu, “Dünya genelinde futbol kulüplerinin yaşadığı en değerli sorun finansman olduğunu hepimiz epey yeterli biliyoruz. UEFA’nın yayımladığı bir rapor var. UEFA’ya üye 55 ülke ortasında bütçesi önemli biçimde açık veren 3 ülke var. Bunlar, Polonya, İsrail ve Türkiye. Polonya ile İsrail’in verdiği açık kabul edilebilir düzeyde. İsrail’inki yüzde eksi 70 civarında. Polonya’nınki yüzde eksi 50 civarında. Yüzde eksi 156 ile en zahmetli durumda olan maalesef ülke futbolumuz. Bizim fotoğrafımız epey iç açıcı değil.” diye devam etti.
Genel şuranın Türkiye’de düzenlenmesinin kıymetli olduğunu aktaran Ahmet Ağaoğlu, “Avrupa futbolunu üst seviyede yöneten insanların İstanbul’da bir ortada gelmesi kıymetli bir mesken sahipliğiydi. Hem ülkemizin tanıtımı tıpkı vakitte meselelere tahlil odaklı beşerlerle görüş alışverişi açısından değerliydi.” dedi.